İngiliz sanatçı Richard Bartle halka sanat projesi’nde gerçekleşen yeni sergisi Şeytan Tüyü | Luck of the Devil’de bir kez daha 14. Yüzyıl minyatür ressamı ve hikaye anlatıcısı Mehmet Siyah Kalem’in çalışmalarından yola çıkıyor.
Şeytan Tüyü | Luck of the Devil, Bartle’ın ilk kez 2005’te Londra’da Royal Academy’de açılan Turks (Türkler) sergisinde Siyah Kalem’in yapıtlarıyla karşılaşmasının ardından geçen on dört yılın ve bu sürede sanatçının Türkiye üzerine yaptığı dilsel, tarihsel ve kültürel araştırmalarının sonucunu işaret ediyor.
|
Geçen yıl halka sanat projesi’inde gerçekleştirdiği ilk sanat rezidansı sırasında Bartle, Siyah Kalem’in toplumsal gözlemler olarak yorumladığı çalışmalarına eğilmiş, bu sürecin sonucunda bir dizi heykel ve asamblajdan oluşan sergi, Bir Göçebe Masalı | A Nomad’s Tale ortaya çıkmıştı.
Sanatçının işlerinde çıkış noktası olan Siyah Kalem, İslam sanatına dair yapıt üreten diğer sanatçılara kıyasla adeta antropolojik çalışmalar olarak değerlendirilebilecek üretimleri ile ayrıksı bir yere sahiptir. Özgün fırçası ve mürekkeple aktardığı gözlemlerinde Orta Asya ve İpek Yolu üzerindeki Türkleri, göçebe yaşamı, gelenekleri, karakterleri ve toplumsal karşılaşmaları nüktedan bir anlatıya dönüştürür.
Şeytan Tüyü | Luck of the Devil, Siyah Kalem’in demonlar olarak adlandırılan hayali, güzel şeytanlarına ilişkin çizimlerini merkeze alır. Bartle, kaynak olarak YKY tarafından yayınlanan, Mazhar Şevket İpşiroğlu’nun kaleme aldığı Bozkır Rüzgarı: Siyah Kalem adlı kitaba başvurmuştur. Sanatçıya esin veren bu kitapta, demonlara ait farklı sahneleri içeren grotesk ama sevimli bir dizi illüstrasyon, içinden ahlak dersleri çıkarılacak masalsı sahneler halinde karşımıza çıkar. Şeytan Tüyü | Luck of the Devil bu demonları konu edinen on beş resimden oluşur. Demonlar, Bartle tarafından bir dizi toplumsal gözlemin aracı olarak kullanılmıştır. Resimler konu itibariyle bugün için de anlamlı bir dizi durumu ele alır.
Bartle, Siyah Kalem’in demonlarını tuvalinde orijinallerinden daha büyük bir ölçeğe taşır; içlerini boşaltır ve kendi imgelemiyle doldurur. Ortaya çıkan işler, siyasi yorumlarla sosyal gözlemlerin oyuncu ve renkli bir karması ve sanatçının kendi demonlarını dışa vurduğu resimler olur. Tuval üzerine resim formundaki yapıtlar günümüz İstanbul’unun dokusu ve anlatısıyla Siyah Kalem’in original paleti ve tekniğini harmanlar.
|